-2011-
Yıl bitiminde bu yıl neler oldu diye göz geçiriyorum kendimce..bakalım aklımda kalanlar neler..
- usame bin ladin'in öldürüldüğünü ubuma türk kahvesi eşliğinde tüm dünyaya dedikodu başı olarak nakletti sağ olsun, pazar sürprizi gibi kendileri, bilmediğini sor google efendi gibi sana anlatsın..hoş o gıgıl da onların öyle ya..
- kaddafi çok feci bir şekilde öldürüldü, bu adamla ilgili ne olumlu, ne de olumsuz bir şey düşünemiyorum..libya halkı bence salağın önde gideni, kardeşim suyun elektriğin yakıtın bedava araban fabrika fiyatına, vergi yok, okul masrafı yok, zam yok, kriz yok..rahatlık battımı anlamadım..diğer yandan adamın kızlara kadınlara olan zaafiyeti hat safhaya ulaşmış, özel hayatı banane, sonuçta çocukluğumdan beri bildiğim kaddafi son sözleriyle hep hafızamda kalacak...
-japonya depremi...en çok neye gıpta ettim biliyormusunuz...sıraya girmiş ve saygı içerisinde ellerinde tabaklarla yemek kuyruğındaki insanların nezaketine hayran oldum..yağma yok, hırsızlık, talan yok, itişme kakışma sıra benimdi terbiyesizliği yok..herşey düzenli, planlı..ağustos böcekleri olan biz, ben o karıncalara hayran kaldım...yükü kaldırmasını biliyorlar..
-van depremi...tam bir facia...kamyon altındaki çocukların yemek yiyişleri, talan için dağdan inen köpeklerin halkın rızıklarına göz dikmeleri, çadırları, göçük altında vefat eden vatandaşlarımızın (cennet mekanları olsun) altınlarını, paralarını, eşyalarını ciddi bir iş gibi gidip yardım etme bahanesiyle resmen gasp etmeleri, tüm o soğuk kar ve yağmura rağmen kimilerinin halaylar çekmeleri,kimilerinin evlenmeleri, kimilerininse sevdiklerini,evlatlarını, eşlerini, bebeklerini toprağa vermelerini,yapılan tüm iyi yardımlara karşılık kullanılmış iç çamaşırı yırtık battaniye,makyaj malzemeleri,topuklu ayakkabı gibi aptalca eşya yardımında bulunanları,yastık arasında saklanan euro altın ve tl.leri unutup yardım için gönderdikten sonra akıllarına gelen vatandaşlarımızı biliyorum hiç birimiz unutmayacağız..
-defne joy foster, esin avşar, şükran ay,halo dayı sönmez atasoy,onur bayraktar..bu yıl kaybettiğimiz ünlülerdi..cennet mekanları olsun dilerim..halo dayıyı çok sevdiğim için onun ölümü beni oldukça üzdü..asıl üzücü olansa cenazeye gidiyorum diyerek polat alemdarla mematiyle resim çektirme yarışına giren gerzek vatandaşlarımızın oluşuydu..
-steve jobs'un hayata gözlerini yumması...bir ısırımlık elmanın en ünlü dehası...yakışıklı ve zeki adam..hayata dair verdiğin dersler kulağıma küpe oldu...dini mezhebi ne olursa olsun onun içinde diliyorum mekanı cennet olsun...
-fenerbahçemin aziz başkanı şike kralı olarak tarihe geçti..ve Türk sporu'na ve sporcusuna güven kalmadı..nedendir bilmiyorum bana 'müslümana haram çeşmesi' hikayesini anımsattı...
-ÖSS rezaleti...o neydi öyle Allah aşkına çocukları mahvettiniz, böyle dekanlık,bakanlık,iş mi yapılır,bir insanın emekleriyle hayatlarıyla oynanması ne demek farkındamısınız siz yahu yaa..puan ekle yok kaldır yazı yaz,kusura bakma kağıdına tam nokta atışı yapamadı bizim makina arızalandı senin puan buymuş elektirikler kesildi o esnada ama şimdi 5 puan ilave yaptık..kafayı sıyırdınız ne diyeyim..
-yıllardır olduğu gibi gencecik şehitler vermeye devam ettik, ciğerimizin acısı her geçen olaylarla ikiye katlandı, anne evladının acısını yaşarken millet kırmızı bayraklara sarılı yüzlerce tabutun gidişini gözyaşlarıyla izledi, çaresizlik ağlattı, acı ağlattı, kin ağlattı...ama beyinsiz her hücre dağın başında kirli pantolonunun arkasında T.C. kimliği ile kürdistan kurmaya uğraşsada; Türk milleti bu gün gibi sonsuza dek, başı dik, Türkiye olarak kalacağını kanıtladı,kanıtlamaya devam edecektir...
-izzet'inen nihat aynı otelin odasında basıldı çiçek dilligil'in tweetir daki sözleriydi gülmekten kırılmıştım "Nihat Doğan gizlice otel köşelerinde çoğalmaya çalışıyor, tehlikenin farkında mısınız!"
-gülben halen o çirkin adamdan boşanamadı...çocuklar büyümeye devam ediyor, kadın güzel, adamın aklı peştemalde...sürü halinde halay ekibinden seç seçebildiklerini...saltıns offf dı dens bu olsa gerek...
-ünlüler çocuk doğurma modasına son sürat devam ediyorlar...kimin eli kimin kotunda bilmiyorum çokta umrumda değil...fakat bülent ersoyun son albümündeki fotoğraflarından çok korkuyorum..
-bedelli askerlik van depreminin ardından zorunluymuş gibi bir hışımla çıkarıldı, tabi tatil için harcanacak para lazım ekabirler harcırahsız kaldı, van bahane...sırça saraylarda avam kıyafetler, yemekler, şahane. bu arada 94 yılından bu yana tarkandan sonra bedelliyi son anda kaçıran kenan doğulu denen popçu takibimdeydi..sanırım londra'da ticaretle uğraşıyor aynı zamanda orada ikamet ediyormuş, askere yıllardır bir türlü, türlü bahanelerle gidememişti, gün doğdu 30.000 dediğin nedir kenan elinin kiri, kandır sen milleti...15-18 ay gidenin canı yok senin var değilmi...yazıklar olsun senin gibi Türk evladına..
-Altın aldı başını fizana gitti...millet sünnete nişana düğüne gidemez oldu, alınan altınlar verilemez, bir telefonla 'bizim kayınpeder rahatsızlanmış kusura bakma düğünden sonra geleceğiz' bahaneleri, çeşitlendirilip altının düşmesi için beklenildi, beklenildiii beklenilmeye devam edilmekte..
-gizli kriz olduğu bilinen memlektimde ve kendi şehrimde işe gitmek işkenceye dönüştü...ankarada 15 milyon aracın olduğu tespit edildi..ama kriz olduğu şehir efsanesine dönüştü..cidden olsa bile milletçe zamlara alışkın olduğumuz için tepki vermek anormal olur, normal karşılamaya devam ediyoruz bu sayede başbakanın dediği gibi ' kriz en hafif sıyrıklarla atlatılmaktadır' sözü yerini bulmuş oluyor..
-istifa eden, içeriye atılan subay asker türk silahlı kuvvetlerinde kim varsa metriste sincanda ziyaretlere açık görüş bildirilmekte..kalan eratlarsa doğuda dağda, şerefsizlere yem edilmekte..türk silahlı kuvvetleri sahi nerede?
-bu yıl sinan yağmuru tanıdık..2011 yılında en çok satanlar listesine giren kitabı-aşkın gözyaşları...tavsiye ederim okurken aklıma elif şafağın -aşk'ı geldi aklıma..tabi yine elif şafak ve-firarperest...
-yine bu yılın en çok ve akılda kalan iz bırakan filmleri- aşk tesadüfleri sever, eyvah eyvah-2, hür adam ve 72.koğuş..72. koğuş hariç tüm bu filmleri izledim, izlemeyişimin nedeni sadece, işkence..görmek istemedim...hayat yeterince türlü pislik ve işkencelerle dolu..bari filmlerde görmeyeyim..-benim favori filmimse 2011 yılı olmasada will smith-umudunu kaybetme filmi..ve tamamen gerçeklere dayanılarak çekilmiş olmasıda artı bir değer..bir kez daha izlemek isterim..
-eurovisyonda kaçıncı olamadık bilmiyorum ama şarkı bir rezaletti..böyle kötü bir müzik hiç dinlemedim..sakalımız yokki sözümüz dinlensin kardeşim bin kere diyorum gönderin tarkan'ı oraya adamın bırak kıvırması sesi yeter..yok o kıvıramaz diyorsanız sibel can'ı gönderin cilvesiyle milleti ab'ye sokar benden söylemesi...
eveeeeet...benden bu kadar arkadaşlar..şahsıma ait bu yılın en önemlileri böyleydi, belki hatırlamadıklarım vardır..sürçi lisan etti isek affola ;)
